VALENCİA & BILBOA
Kuruluşumuzun 3. Yılında 3. arz-ı endamımızı Valencia&Bilbao koleksiyonuyla gerçekleştirdik.
İki rüya şehir ve onlarca eşsiz eser... Kurumuş Turia nehrinin eski yatağında zamanla ihmal edilip geri bırakılan bir arazinim sanatla yeniden hayat buluşu... Tıpkı biz insanın kurumuş ruhuna can suyunu sanatın elinden içişi gibi. Bütün bunlar tasarımlarımıza esin kaynağı oldular. Tasarım süreçleri açısından oldukça benzeyen mimari ile modanın romantik dansı böyle güzel bir sonuç ortaya çıkardı.
Dekonstrüktivizm ile özdeşleşmiş mimar Frank Gehry'nin Guggenheim Müzesi'nin giyilebilir hale gelişine tanıklık ettik. Kavisli titanyum yüzeyler adeta kadın bedenini sarmak istercesine duruyordu ki marifetli ellerin yardımıyla kumaşlara döküldü.
Mimar Calatrava'nın sanatlara ev sahipliği yapması için tasarladığı fütüristik yapılar bu sefer de moda tasarımlarına kaynaklık etti. Akdenizin renklerine uygun muhteşem tasarımın zarif çizgisi, kanatlarıyla semaya yükselen bir kuş olup podyumda boy gösterdi.
Jaume Plenca' nın "Dev Kadın Başları" bu sefer yüzünü modaya çevirdi ve koleksiyonun göz alıcı parçaları arasında yerini aldı.
Kaliteden taviz vermeyen %100 yün kaşmir platolarda bu kez mozaik detaylarıyla mimarinin geçmişine yolculuk ettik.
Koleksiyonda minikler de unutulmadı. Soft renkler ve doğal kumaşlarla neşeli detaylara sahip kıyafetler de geleceğin kadınlarına sunuldu.
Yıllar bizi sanatın farklı dallarıyla ortak paydada buluşturdukça sanattan sanat doğurmaya ve estetiğe kendi materyallerimizle anlam katmaya devam edeceğiz...